Mutlu yıllar!
Bu yıl en çok, içimdeki küçük kızı onurlandırdığım bir yıl oldu. Onun hayallerini gerçekleştirmekle geçti. Önce bu blog doğdu. 10 yıldan uzun süredir blog yazan biri olarak, ilk düzenli yazdığım bloğum Özgün Yanını Kucakla Şubat 2023’te hayata geçti. Sonra ilk kitap geldi. Affedersiniz İçedönük sayesinde 2024’e geçerken kendime bir afirmasyon cümlesi değil, gerçeğe dönüşmüş hali olarak “Ben bir yazarım.” Diyebiliyorum, ne mutlu.
Birlikte bol bol okuduk, yazdık, fikir paylaştık bu yıl. Bu sayfa 10.000 kişiye yaklaştı, blog ve Linkedin’de 3000’e yakın kişi olduk. Çok uzun, çok kısa, çok anlamlı e-postalar aldım, gücüm yettiğince hepsini yanıtlamaya çalıştım. Soğukkanlı ve mantıklı oluşumla tanınan ben, aldığım her mesajı gözlerim dolarak okumaya başladım.
2024’e girerken, eğer kalbinizde saklı kalmış bir hayal, böyle bir küçüklük fotoğrafınızda kafanızda dönüp dolaşan bir umut vardıysa, o çocuk halinize bunu gerçekleştirmeyi hediye etmeye niyetlenmenizi dilerim. Konu bir hayali gerçeğe dönüştürmek olduğunda yollar hep dikenli, beklenmedik engellerle dolu. Daha önemlisi, kalbinden gelen bir hayal söz konusu olunca insan profesyonel bir iş gibi mantıklı olamıyor. Her şey kırıyor kalbini, her şey heyecanlandırıyor, mutluluğu da bambaşka oluyor.
Bu noktada Brené Brown’ın bu anlamlı sözünü bu yıl için kutup yıldızı yapmaya ne dersiniz?
400.000 veriyi analiz ettikten sonra size kesin olarak şunu söyleyebilirim: Eğer hayata cesur yaklaşırsanız ve arenada yaşamayı seçerseniz, kıçınıza tekmeyi yiyeceksiniz. Düşeceksiniz, başarısız olacaksınız, kalbiniz kırılacak. Bu bir seçim. Bu benim her gün yaptığım bir seçim.
Brené Brown
Yıl boyunca benimle özgün yanınızı kucaklamayı seçtiğiniz için, satırlarımı okuyup, düşüncelerinizi paylaştığınız, yoldaş olduğunuz için sonsuz teşekkür ederim. Yeni senede görüşmek üzere!