Merhaba, ben Gözde Attila.
Ben bir içe dönüğüm. Hayatımın ilk bölümünü, çok zengin olan iç dünyamda, en yakın arkadaşım olan kendimle geçirdim. Kendi dünyama gömülüp yazı yazmak, kitap okumak, müzik dinlemek, şarkı söylemek hayatımın en mutlu olduğum anlarıydı – hala da bunlar çok sevdiğim ritüeller.
Fakat bir sorunum vardı, kendi dünyama o kadar kapalı ve orada o kadar da mutluydum ki, dış dünyayla armada büyük bir kopukluk vardı. Büyük gruplarda sohbetlere katılmazdım, yazdıklarımı gün ışığına çıkarmaz, en çok evde kendi başımayken şarkı söylerdim. Dış dünya benim için o kadar yabancıydı ki, kendimi başka bir gezegenden yanlışlıkla gönderilmiş gibi hissediyordum.
Bunu değiştirme dürtüsü ise, iç dünyama duyduğum tutkuyla çelişen bir başka tutku sebebiyle gündeme geldi: İnsanları çok seviyordum, iletişimde olmak istiyordum, hayattan tek başıma odamda alabildiğimin daha ötesinde keyif alabilmek, dolu dolu yaşayabilmek istiyordum.
17 yaşımdayken bu işe el atmam gerektiğine karar verdim ve o gün satın aldığım ilk kitap - %100 Düşünce Gücü- , sonrasında okuyacağım yüzlerce koçluk, psikoloji, kişisel gelişim kitabının ilki oldu. Kitap beni büyülemişti çünkü içindeki egzersizleri ciddiyetle yaptığımda görüyordum ki değişebiliyordum, içimden hiç tanımadığım başka bir ben çıkıyordu, ve kanatlarımı sandığımdan çok daha fazla gerebiliyor, umduğumdan çok daha uzağa uçabilecek gücü içimde bulabiliyordum.
Yine bu sayede, üniversitede psikoloji okumaya karar verdim. Üniversite sınavında tek tercihim olan Koç Üniversitesi psikoloji bölümünü kazandım. Okuldan bahsetmişken lisemden hiç bahsetmemek ayıp olur; lisem Saint Michel, hayatımın merkezindedir, tanıdığım en önemli insanlar, yaptığım en önemli işler, hayattaki en kilit anlarım mutlaka bir yerden Saint Michel’e bağlanır.
Psikoloji okumaya karar verirken, birbiriyle çelişen sessiz ile iletişim tutkunu yanım, daha o zaman ikili bir karar vermişti: Psikoloji okuyacaktım ama reklamcı olacaktım. Çünkü öğrenmek istediğim bilim psikolojiydi, yapmak istediğim iş ise psikolojiyle ticareti, eğlenceyi birleştirmeliydi. Ancak 35 yaşından sonra yani yaşlandığımda (!), tamamen psikoloji mesleğime dönecektim. Çünkü Koç Üniversitesi’nde bir hocam vardı, ofisine gittiğim tek hoca olabilir, okulun gürültüsü arasında onun odası tamamen sessizdi, bir tütsü yanıyordu ve girdiğimde o yazı yazıyordu. Bu kararı tam olarak o odaya girdiğimde vermiştim, dış dünyayla barışıp, orada istediklerimi yaptıktan sonra yapmak istediğim kariyer özüme uygun olarak o sessiz ve tütsülü odayı yaratıp orada yazmaktı.
2009 yılında üniversiteden mezun olup, reklam ajansında çalışmaya başladım.
Aradan geçen 14 yıl içinde,
-3 reklam ajansında, 3 kurumsal şirkette pazarlama alanında çalıştım – çalışmaya devam ediyorum. Çok büyük markalarla çalıştığım, iletişim dünyasının zirve ödülü Cannes Lions’u da dahil bolca ödül aldığım, harika insanlarla tanıştığım (en mühim kısmı inanın ki bu) dolu dolu bir kariyerim oldu ve olmaya devam ediyor.
-Bir blogum var, psikolojiyle ilgili yazılar yazıyorum. İçe dönüklük, içi zengin ama dışarıya kapalı insanların dış dünyaya açılması, daha zengin bir yaşam sürmesi ve hayatı hepimiz için zenginleştirmesi, özellikle tutkulu olduğum bir konu.
-2 yıl boyunca Alain de Botton’un The School of Life’ında İçe Dönüklerin Sakin Gücü atölyesi yaptım.
-İçe dönüklük ve iletişimle ilgili bir TedX konuşmam var.
-Psychology Today, Pazarlamasyon,
Haziran 2023 itibariyle 37 yaşındayım. Gençlik vizyonumun, iş hayatımı sonlandırıp sadece psikoloji ve yazılarıma odaklanacağım kısmına biraz geç kaldım ama, pazarlama kariyerim ve yazarlık kariyerimi bir arada yürütmek bana büyük bir keyif veriyor. Pek yakında ilk kitabımın yayımlanmasına hazırlanıyorum.
Büyük amacım
Görünmez olmaktan, görünür olmaya giden yolda derinlikli bir yolculuğa çıkmanız konusunda sizi motive etmeyi hedefliyorum. Sadece motivasyon aşamasında kalmayıp yol boyunca ayağınıza batacak dikenlerde, karşınıza çıkacak engellerde “pes ediyorum” demenize engel olacak güce ulaşmanız için yazıyorum. Kişisel sorumluluk alarak hayatınızı dönüştürmenizi istiyorum. İpleri elinize aldığınızda sizin de nasıl bir zamanlar – ve sürekli – benim de yaptığım gibi kanatlarınızı esneterek, tahmin edemeyeceğiniz yerlere uçmanızı istiyorum.
Bunu yaparken başkalarına benzemeniz gerekmediğini, aksine ne kadar kendinize benzerseniz o kadar uzağa uçabileceğinizi, ironik şekilde ne kadar başkalarına benzemezseniz başkalarının size o kadar hayran olacağını göstermek istiyorum.
Bunun için, psikoloji ve pazarlama disiplinlerini sentezlediğim özgün bir bakış açısıyla makaleler yazıyorum. Yazılarımda, ürettiğim tüm içeriklerde tüm açıklığıyla kişisel örnekler vermeye özellikle önem veriyorum, çünkü hepimize en iyi gelenin o “bu aptallıkta / bu güçsüz histe yalnız değilim” duygusu olduğunu biliyorum.
Blogum Özgün Yanını Kucakla’da haftalık olarak yazılar yayınlıyorum. Yeni bir haber olarak artık bir Onedio köşe yazarıyım. Yazılarımı aşağıdaki linklerden takip edebilirsiniz:
Blog: gozdeattila.substack.com
Kişisel web sitesi: https://www.gozdeattila.com/
Instagram: https://www.instagram.com/gozdeattila/
LinkedIn: https://www.linkedin.com/in/gozdeattila/
